• Cancel
    Filter
Filter

51. Müzayede Kitap

OSMANLICA ve TÜRKÇE KİTAPLAR İSTANBUL ve İZMİR ile ilgili KİTAPLAR ERMENİCE, RUMCA KİTAPLAR NADİR SÖZLÜKLER OSMANLI ve TÜRKİYE ile ilgili KİTAPLAR

Currency Converter:
Lot: 669 » Kitap

Jacques (James) Dallaway, CONSTANTINOPLE ANCIENNE ET MODERNE, ET DESCRIPTION DES CÔTES ET ISLES DE L’ARCHIPEL ET DE LA TROADE,
Chez Denné, Paris, an VII [1800]. 2 cilt: viii, 371 s, 1 katlanır panorama, 1 katlanır tablo; 292 s, 1 katlanır panorama, 1 katlanır harita, 19,5 x 12.5 cm, deri ciltlerinde.
İngiltere elçiliğinin hekim ve papazından 18. yüzyılda eski ve ‘yeni’ İstanbul...
James Dallaway (1763-1864) İngiliz topoğrafyacı ve yazardır. Bir bankerin oğluydu. 1789’da eski eserler meraklılarının toplandığı Society of Antiquarians’a üye oldu.
Koruyucusu olan Norfolk dükasının aracılığıyla 1794’te İngiltere’nin İstanbul elçiliğinin hekim ve papazlığına atandı. Elimizdeki kitap İstanbul’daki 3 yıllık yaşantısının ve
gözlemlerinin ürünüdür. Constantinople Ancient and Modern, with Excursions to the Shores and Islands of the Arcipelago and to the Troad (London, 1797) başlığını taşıyan
orijinal baskının Fransızca çevirisidir. 1800’de Chemnitz ve 1801’de Berlin-Hamburg’da yapılmış iki Almanca baskısı vardır. Dallaway, İngiltere’ye dönüşünden sonra ölümüne
kadar Norfolk dükasının sekreterliğini yaptı ve İngiltere tarihine ilişkin kitaplar kaleme aldı. İstanbul’a ait yapıtı bir seyahatnameden çok tarih ve coğrafya çalışmasıdır. Dallaway
kitabını hazırlarken eski Bizans yazarlarından olduğu gibi Batılı geginlerin seyahatnamelerinden ve yerel kaynaklardan da faydalanmıştır. Kitap pekçok detay bilgi ile doludur.
İstanbul efendisi’nin (İstanbul kadısı) sayımlarına dayanarak kentte 88.185 evin ve 130 halka açık hamamın bulunduğunu yazar. Herhalde bu sayımdan yola çıkarak kent
nüfusunun 400.000 kişi (ki bunların 200.000’i Türk, 100.000’i Rum ve geri kalanını Yahudi, Ermeni ve Frenk olarak hesaplar) olduğunu yazar. İstanbul kadısından elde
edilen bilgiler ancak suriçi İstanbul’a ait olmalıdır. Yazar, herkesçe anlatılan büyük sultan camilerinin ötesinde Nuruosmaniye ve Laleli’den de söz eder. İstanbul efendisinin
defterlerine dayanarak, 1782 yangınından önce kentte 500’ü aşan okulun bulunduğunu yazar. Kütüphaneler için de önemli bilgiler verir. Bundan başka yazar bir Avrupalının
aklından geçiremeyeceği kadar sessiz sokaklardan, kahvehanelerden ve oralardaki hikayecilerden söz eder. 1779’daki yangında zarar gören Çemberlitaş’ı sağlamlaştırmak
için taş bir kaidenin yaptırıldığını not eder. Boğaziçi’ne gelince, sahil saraylarına ve Kuruçeşme’deki Fener Rum aristokrasisine ait konaklara ilişkin kısa bilgilerden sonra, gene
kısaca sukemerlerinden ve bentlerden söz edilir ve İran sefirinin ikametgahının Üsküdar’da olduğu yazılır. Atabey 309

Details
Lot: 674 » Kitap

Cornelius Gurlitt, DIE BAUKUNST KONSTANTINOPELS, Ernst Wasmuth, Berlin, 1912. 97 levha (2’si çift sayfa); 103 levha (4’ü çift sayfa,bunların biri renkli)
53.5 x 37.5 cm (folyo), bez kaplı kutularında.
2 mufassal kutuda İstanbul’un mimari envanteri...
Cornelius Gurlitt (1850-1938) 1905’de Alman Büyükelçisinin aracılığı ve Abdülhamid’in özel izni ile İstanbul’a gelmiş, birçok mimari eserin çizimini ve relövelerini yapmış
ve fotoğraflarını çekmiştir. Fotoğraflar artistik olmaktan ziyade belge mahiyetindedir. Çizimler ve relöveler büyük bir titizlikle hazırlanmıştır. Berlin’de 1912 yılında folyo
boyutunda, 10 kg ağırlığında ve çok az sayıda basılan kitap konusu, kapsamı ve fiziki boyutları itibarıyla bir hazine niteliğindedir. Bu şaheser anıt-kitap Osmanlı Türklerinin
kültür tarihi ile sosyal hayatını yansıtan temel kaynaklardan biridir. Gurlitt, Technische Universität Dresden’de (Dresden Teknik Üniversitesi) mimarlık profesörlüğü yapmış
sanat tarihçisidir. Barok mimarisinin önemli araştırmacılarındandır. Almanya büyükelçisi Mareşal von Bieberstein’in aracılığıyla camilerde ve öteki dinsel yapılarda fotoğraf
çekme ve çizim yapma izni alan Gurlitt, bu sayede daha önce çalışılmamış pek çok mimari eseri kitabına dahil etme imkanını elde etmiştir. Bund Deutscher Architekten’in
(Alman Mimarları Cemiyeti) de kurucusudur. Yaşamının son yıllarında Atatürk tarafından Türk Tarih Kurumu’na şeref üyesi seçilmiştir. Müzayedemizde 3 ciltlik eserin görsel
malzemeleri içeren 2 ciltlik kısmı sunulmaktadır.

Details
Lot: 676 » Kitap

P[ierre]. de Tchihatchef, LE BOSPHORE ET CONSTANTINOPLE AVEC PERSPECTIVES DES PAYS LIMITROPHES, Librairie J.-B. Bailliére et Fils, Paris, 1877
(3. baskı). xii, 589, [2] s, metin dışında 8 gravür, 2 katlanır harita, 27.5 x 17.5 cm, sırtı bez kapakları karton cildinde.
Dünyaca meşhur Rus jeologun İstanbul ve Boğaziçi etüdü...
Prens Pierre de Tchihatchef (1808-1890) 19. yüzyılın önde gelen jeologlarından biridir. Asıl adı Piyotr Aleksandroviç Tchihatchef olan bu ünlü Rus doğabilimcisi, coğrafyacısı
ve gezgini özellikle 1847-1858 yılları arasında Anadolu’da yaptığı araştırma gezileri ve bunların sonuçlarını içeren sekiz cilt metin Asie Mineure adlı dev eseri ve 1864-1877
yılları arasında üç baskı yapmış olan Le Bosphore et Constantinople adlı kitabı ile tanınır. Tchihatchev, 1845-1848 yılları arasında İstanbul’daki Rus elçiğinde ataşe olarak görev
yapmıştır. Buradaki resmî görevi Türk dilini incelemekti. Türkçe’yi yerel ağızlarıyla birlikte öğrenen Tchihatchev, bu arada diplomatik görevlerle Suriye, Mısır ve Yunanistan’a
gitti. Ancak bu görevde fazla kalmayarak kendini o zaman için az bilinen Anadolu’nun incelenmesine adadı. 1847-1858 yılları arasında Ege sahillerinden Fırat’ın ötesine,
Musul’a dek uzanan altı gezisinde Anadolu’nun fiziki coğrafyasından ve jeolojisinden botanik ve zoolojisine, arkeolojisinden etnoğrafik bileşimi ve sosyal yapı ile istatistiklerine
kadar hemen her cephesini inceledi. Ülkenin ½ milyon ölçeğinde 23 renkli bir jeolojik haritasını yayımladı. Bu geziler sırasında yaklaşık 14 bin kilometreyi yaya olarak kat
etti. Tchihatchev Anadolu’daki araştırma gezilerinin sonuçlarını sekiz ciltlik Asie Mineure, desciption, physique, statistique et archéologique de cette contrée adlı dev eserde
yayımladı. Bu eserden sonra yazdığı elimizdeki kitapta ise, İstanbul ve yakın çevresini, Adalar, Trakya, Bitinya ve Ege kıyılarını, hayvanları, bitki örtüsü, suları, toprak yapısı gibi
yönleriyle incelenmektedir. Elimizdeki kitap bu eserin ilk baskısı olup İstanbul’un ve çevresinin doğabilimleri açısından kaleme alınmış en kapsamlı kaynaktır. Strabon, Homeros
gibi Antikçağ yazarlarından alıntıladığı ilginç hikâye ve efsânelerle zenginleştirdiği anlatısı 19. yüzyıl İstanbul’u hakkında bulunmaz bir kaynaktır. Kitap 1/200.000 ölçekli
bir topoğrafya haritası ile birlikte şehrin ve civarının detaylı topoğrafyasını, su imkanlarını ve bunun tarihsel gelişimini, İstanbul Adaları’nın genel, fiziki ve beşeri tasvirini,
şehirdeki hayvanları, avcılık ve balıkçılığı, bitki örtüsünü (özel olarak yetiştirilen ve kendiliğinden yetişen bitkiler olarak), maden yataklarını, meteorolojisini, Boğaziçi’deki yazlık
imkanlarını ve Küçük Asya’nın batı sahillerinde gezilebilecek yerleri anlatır. Bu bilgi dolu rehber eşliğinde Büyükdere, Kestane Suyu, Alemdağ’dan Fener’e, Boğaz balıklarından
Péra’nın üzüm bağlarına kadar eski İstanbul yakından tanıtılmaktadır. Yazarın konuları sunuş tarzı, verilere olan inanılmaz hakimiyeti, ve verilerden ürettiği sentezler insanı
bugün dahi hayrete düşürmektedir. Kitabın tamamen jeolojiye ayrılan 2. bölümü ise bir giriş ve yedi bölümden oluşmaktadır. Bu iki önemli kitabın dışında Tchihatchef’in
Türkiye hakkında biri anonim sekiz küçük kitap ve Avrupa’nın saygın dergilerinde yayımlanmış pekçok makalesi vardır. Atabey 1205

Details
Lot: 677 » Kitap

Henry A. V. Post, A VISIT TO GREECE AND CONSTANTINOPLE, IN THE YEAR 1827-8, Sleight &
Robinson, New York, 1830. vii, 367 s, 22 x 14 cm, döneminin sırtı deri kapakları karton cildinde.
Tekrar görülmesi neredeyse imkânsız bir İstanbul seyahatnamesi...
1827 yılında Yunanistan’daki muhtaç insanlara yardım götürmek için yola çıkan yazarın Yunanistan, Ege
Adaları, İzmir ve İstanbul seyahatnamesi. Kitabın yazarı New York Greek Committee üyesidir. 29 bölümden
oluşan kitabın büyük bir bölümü Post’un Yunanistan ve Ege Adaları izlenimlerine ayrılmıştır. 22. bölümden
sonrası İzmir ve İstanbul’a ayrılmıştır. Kitap Osmanlı yönetimini yer yer ağır ifadelerle eleştiren ifadelerle
yüklüdür. Post’un İzmir’e ait tasvir ve saptamaları canlı ve yerindedir. Şehrin nüfusunu 100 bin olarak verirken
Rum, Ermeni, Yahudi, Türk ve Levantenlerin oturduğu semtleri, karşı komşunun elini sıkabilecek kadar dar
sokakları ve evleri tasvir eder. Şehrin camilerini, ezan vakti abdest ve namaz ritüellerini, Ramazan âdetlerini
canlı ifadelerle tasvir ederken inançlı Müslümanların duygu ve inanç yoğunluğunu, halkın yaşayışını ve eğlence
anlayışını içten ifadelerle nakletmeye çalışır. İstanbul’da Mustafa ismindeki eski bir yeniçeri erini rehber olarak
tutan Post, payitahtın başkentini Yeniçerilerin ortadan kaldırılması ile ortaya çıkan yeni askerî düzeniyle, tarihi
ve ilginç bölgeleri ve insanlarıyla kolay anlaşılır ifadelerle anlatır. Henry A. V. Post’un bu kitabı son derece
kısıtlı sayıda basılmıştır. Blackmer ve Atabey gibi koleksiyonlarda yer almamış olağanüstü nadir kitaptır.

Details
Lot: 679 » Kitap

Battista [Jean-Baptiste] Tavernier, RELATIONE DEL SERRAGLIO INTERIORE, & ESTERIORE DEL
GRAN SIGNORE. Descritta in Lingua Francese da Gio: Battista Tavernier Baronne d’Avbonne; e Tradotta
in Italiano da Gio. Lveti Sacerdote Francese; Nella quale si contengono le ricchezze, gli ordini, & il modo di
viuere di quelli, che habitano nel Serraglio, con gl’esercitij de’ Cortegiani, e Seruitori del Gran Signore, &
insieme la descrizione de’ Cortili, e degli Appartamenti, e specialmente del Diuano. Aggiontaui la descrizione di
Costantinopoli, li Costumi, La Religione, e la Politica de’ Turchi, Per Giosesso Longhi, MDCLXXXX [1690]. [3-]
349, [22] s, 15.5 x 8 cm, ceylan derisi cildinde.
İki önemli seyahatnamenin İtalyanca çevirisi tek kitapta...
Fransızca’dan İtalyanca’ya çeviren: Giovanni Lvetti. Kitabın ilk 228 sayfası Tavernier’in orijinali Nouvelle
Relation de l’Interieur du Serrail du Grand Seigneur, Contenant Plusieurs Singularitez Qui Jusqu’icy N’ont
Point Este Mises en Lumiere (Paris, 1675) başlığı ile basılan eserinin İtalyanca tercümesidir. Kitabın bundan
sonraki bölümü ise (s 229-349) Du Loir’in Les Voyages du Sieur Du Loir, Contenus en Plusieurs Lettres
écrites du Leuant, auvec Plusieurs Particularitez quie n’ont Point Encore esté Remarquées Touchant la Grece,
& la Domination du Grand Seigneur, la Religion & les Moeurs de ses Sujets başlıklı kitabının (Paris, 1654)
Notizie del Serraglio Cavate dalli Viaggi del Sig. de Loir Francese, con vu’ampia Descrittione della città di
Costantinopoli, & alcune curiose note intorno alla Scienzei Religione, & alli Costumi de’Turchi başlığı verilerek
yapılan kısmî İtalyanca tercümesidir. Tavernier, İstanbul’a ilk olarak 1631 kışında geldi ve bir yıl kaldı.
Tavernier’in payitahttaki bu bir yılı, İstanbul’un kapıkulu eylemlerine sahne olduğu, sarayı basan azgın zorbaların
veziriazamı parçaladıkları, “Padişaha sözümüz vardır!” bağırışlarıyla, IV. Murad’ı ayak divanına çıkarttıkları
kritik bir evreye rastlar. Tam altı kez Doğu yolculuğuna çıkan, iki kez de İstanbul’a gelen Tavernier’in basılan ilk
eseri müzayedeye sunulan kitaptır. Tavernier’in anlatısında Divan-ı Hümayun, arz odası, saray hastanesi, küçük
ahırlar, mutfaklar, hadımağaların ve içoğlanlarının koğuşları, hamamlar, hazine dairesi, kiler, doğancıbaşının
koğuşu, hasoda, harem dairesi ve hasbahçe hakkında çok ayrıntılı bilgi vardır. Tavernier, anlatılarını, Topkapı
Sarayı’nda içoğlanlığı yapmış iki kişiden dinlediklerine dayandırmıştır: Sarayda elli yıldan fazla içoğlanlığı yapıp
hazinedarbaşılığa kadar yükseldikten sonra, gözden düşerek Bursa’ya sürgün edilip oradan Hindistan’a kaçtığını
söyleyen Sicilyalı bir devşirme ile yine sarayda on beş yıl içoğlanlığı yapmış bir Parisli... Ama herhalde eski
içoğlanlarından dinlediklerinin yeterli olmayacağı düşüncesiyle, Fransa elçisi Marcheville’in, İstanbul’da huzura
kabulü sırasında maiyetine katılarak saraya girmiş ve saraydaki yaşamı gözlemleyebilmiştir. Kitabın ikinci
bölümü, Kasım 1639’dan Şubat 1641’e kadar İstanbul’da kalan ve 17. yüzyıl gezginleri arasında İstanbul kenti,
saray adetleri hakkında en iyi bilgiyi verdiği söylenen Fransız Du Loir’in seyahatnamesidir. Tavernier: Blackmer
1630, Atabey 1199 (Fransızca baskılar); Du Loir: Blackmer 511, Atabey 373

Details
Lot: 682 » Kitap

VOYAGE DE MILADY CRAVEN: A CONSTANTINOPLE PAR LA CRIMÉE EN 1786, [Elizabeth Craven], traduit de l’Anglois par M. D***, A Paris, chez Durand, pere & fils. M.DCC.LXXXIX, [1789]. 281 s. Elizabeth Craven (1750-1828) İngiliz kadın seyyahtır. Kitabın orijinali A Journey through the
Crimea to Constantinople (London, 1789) adıyla yayınlanmıştır. Elizabeth Craven kocasından
ayrıldıktan sonra İstanbul’da sonlanacak bir dizi seyahat gerçekleştirir. Bu kitap, sonradan
evleneceği kişiye yazılan mektuplardan oluşan seyahat notlarını kapsar. Dönemi için epey
ilginç bir hayat hikâyesi olan Lady Craven aynı zamanda, Lady Mary Montague ile birlikte
İstanbul’u kitaplaştıran ilk kadın gezginlerdendir. Sivastopol’dan gemiye binen Lady Craven
20 Nisan 1786’da İstanbul’a gelerek Fransız Elçisi Choiseul-Gouffier tarafından Fransız elçilik
sarayında misafir edilir. Elçi onun için saraydan 75 camiyi ziyaret etmesine izin veren bir emir
çıkartır ve Lady tahtırevanla Aya Sofya’yı ve adlarını belirtmediği başka camileri gezer. diğer
elçiler ve eşleriyle birlikte dönemin en gözde kişilerinden olan Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan
Paşa’yı ve haremini görmeye gider. İstanbul’da iken kentin olağan olaylarından olan bir yangına
da tanık olduğunu yazan Lady Craven 12 Mayıs’ta Ege adalarına bir gezi yapmak üzere
İstanbul’dan ayrılır, İzmir ve Atina’ya uğradıktan sonra 7 Haziran’da İstanbul’a döner ve bu
defa Tarabya’daki Fransız Elçiliği’nde misafir edilir. Oradan Büyükdere ve Belgrad Ormanı’na
geziler yapan Craven kentten 25 Haziran’da denizyoluyla ayrılıp Varna ve Bükreş üzerinden
Viyana’ya döner.

Details
Lot: 684 » Kitap

CONSTANTINOPLE AND ITS ENVIRONS IN A SERIES OF LETTERS
[David Porter], Exhibiting the Actual State of the Manners, Customs, and Habits of the
Turks, Armenians, Jews, and Greeks as Modified by the Policy of Sultan Mahmoud,
Harper & Brothers, New York, 1835. 2 cilt: 280; 323 s,
19 x 11.5 cm, bez ciltlerinde.
Olağanüstü nadir bir İstanbul seyahatnamesi...
Amerikalıların doğrudan Osmanlı sınırlarına girmesi Amerikan ticaret gemileri vasıtasıyla
gerçekleşmiş ve 1797’den itibaren Amerikalı gemiciler İngilizlerin himayesinde İzmir
limanı başta olmak üzere Osmanlı sularına giriş yapmıştır. Arada geçen zamanda
diplomatik ilişki kurma çabaları sonuçsuz kalmış, nihayet 1823’te, Birleşik Devletler İzmir
ticarî temsilcisi olan David Offley Babıali tarafından resmen tanınmıştır. Bu tanıma bir
anlamda diplomatik ilişkilerin başlangıcı olarak kabul edilebilir. İlk kez İzmir’de açılan
Amerikan konsolosluğunu Beyrut ve İstanbul konsoloslukları izlemiştir. 2 Mart 1831’de
David Porter (1780-1843) resmen İstanbul maslahatgüzarı olarak atanmıştır. Porter beş
kuşaktır donanmada görev yapan asker kökenli bir aileden geliyordu. Porter’in en önemli
görevi Doğu Akdeniz’de Amerikan haklarını güvence altına alacak ticaret anlaşmasının
onaylanmasını sağlamaktı. Porter hatıralarında imza törenini şöyle anlatır: “Reis Efendi
Türk anlaşmasını sağ eline alıp heyetimize uzattı, ben de Amerikan anlaşmasını elime
alarak ayağa kalktım. Anlaşma dosyalarını başlarımızın hizasına kadar kaldırıp biribirimize
vererek seremoniyi tamamladık.” David Porter’e 3 Mart 1839 tarihinde elçilik payesi
verilmiş, bu görevi ölümüne kadar sürdürmüştür. Kışları Péra’da mütevazi bir evde,
yazları da o dönemin modasına uygun olarak Boğaz’daki yazlıkta geçiriyordu. Daha sonra
San Stefano’da daimi olarak kullanılacak köşke taşınmıştır. David Porter’ın gayretleri
iki devlet arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından dikkat çekicidir. David Porter’in
talepleriyle kısa sürede Selanik, İstanköy, Bozcaada, İskenderiye, Beyrut, Kudüs, Bursa
ve Çanakkale konsoloslukları açıldı, İleriki yıllarda Sivas, Harput ve Erzurum gibi başta
Doğu Anadolu olmak üzere Osmanlı topraklarının diğer bölgelerinde de konsolosluklar
açılarak Amerikan temsilciliklerinin sayıları bir hayli artmıştır. Siyasi görevle İstanbul’da
bulunan Porter, kitabında daha ziyade İstanbul ve çevresinde yaptığı gezileri Büyükdere,
Péra ve St. Stefano’da (Yeşilköy) yazılmış mektuplar şeklinde anlatır. Blackmer 1331,
Atabey 971

Details
Lot: 686 » Kitap

[Patrik Konstantios], CONSTANTINIADE OU DESCRIPTION DE CONSTANTINOPLE ANCIENNE ET MODERNE Antoine Coromila et P. Paspalli Constantinople, 1846. iv, 218 s, xxxx katlanır plan, 22 x 37 cm, karton cildinde. Son derece nadir bir İstanbul kitabı...
I. Konstantios (1770-1859), Rum Ortodoks Patriğidir. Heybeliada Ruhban Okulu’nda öğrenim gördü. Mısır ve Kıbrıs’ta altı yıl kadar yaşamış, rahip sınıfının bütün kademelerinş
aştıktan sonra 1830 yılında patrik olmuştur. Kendi isteği ile 1834 yılında bu makamdan ayrılan Konstantios, Burgazadası’nda yaşamış ve burada ölmüştür. Lâtince, Rusça ve
ve Fransızca’yı bilen kültürlü bir din adamı idi. Tarih ve arkeoloji konularında çeşitli yazıları vardır. Konstantios’u İstanbul tarihi bakımından önemli yapan henüz başpiskopos
olduğu yıllarda C. du Fresne du Cagne’ın Constantinopolis Christiana (Paris, 1682) adlı eserinden geniş ölçüde faydalanmak sureti ile meydana getirdiği İstanbul’a dair kitabıdır.
Bu, “Konstantinias palaia te kai neotera etoi perigraphe Konstantinupoleos” başlıklı Yunanca eser Venedik’te 1824’te yayınlanmıştır. Üzerinde yazar adı olmayıp bir
filolog ve arkeoloji dostu tarafından hazırlandığı belirtilir. Bu kitabın 2. Yunanca baskısı bu defa İstanbul’da 1844’ta yapılmıştır. Konstantios’un eserinin en tanınmış baskısı
ise bu lotta sunulmakta olan kitaptır. Bu kitabın 1861’de İstanbul’da yapılmış bir başka baskısı daha vardır. Kitap iki ana bölümden oluşmaktadır. Bu ana bölümlerin her
biri de konularına göre altbaşlıklara ayrılmıştır. Bütünüyle Bizans döneminin ele alındığı ilk bölümde İstanbul’un surları, kapıları, kemer ve su kanalları, hamamları, sarayları,
sarnıçları, dikilitaşları, Hipodrom’u, Aya Sofya ve diğer kiliseleri anlatılmaktadır. Osmanlı döneminin işlendiği ikinci bölümde Eski ve Yeni Saraylar, camiler, İstanbul’un
banliyöleri (Eyüp, Péra, Boğaziçi, Prens Adaları, Kadıköy, Moda, Fenerbahçe vs) anlatılmaktadır.

Details
Lot: 693 » Kitap

CONSTANTINOPLE, Edmondo de Amicis, translated by Mari Hornor Lansdale,
Philadelphia, Henry T. Coates & Co., 1896. 2 cilt: c.1 - 303 s; c.2 - ?309 s, 1 katlanır harita.
İlk baskısı Costantinopoli adıyla (Milano, 1877-1878) basılan kitap büyük ilgi görerek
birçok Avrupa diline çevrildi. İstanbul’a 28 yaşındayken büyük bir heyecanla gelen Amicis
şehirde görüp yaşadıklarını canlı ve renkli üslubuyla okuyucuya aktarır. Neyle ilgileneceğini
ve nasıl ilgi çekeceğini bilen, baktığı şeyi gören ve gösterebilen bir sanatkârdır. Girişte kenti
denizden görmenin heyecanını anlatan Amicis, şehrin dış ve iç görünüşü arasındaki tezatlara
değinir. Beyoğlu’ndaki kozmopolit hava, köprü üstündeki kalabalıklar ve buna karşılık
kentin eski kesimindeki (surçi) durgunluk uzun uzun anlatılır. Bilinen yerlerin dışında, geniş
yolları, büyük binaları ve villaları ile Pancaldi (Pangaltı) gibi yeni yeni gelişen semtleri gezer.
Tatavla’yı (Kurtuluş), Kasımpaşa’yı, Okmeydanı’nı, bir Yahudi mahallesi olan Hasköy’ü
ve Sütlüce’yi anlatır. Kapalıçarşı’da satılan mallar hakkında da ilginç bilgiler veren Amicis
gelecekte İstanbul’un batılılaşıp eski havasını kaybedeceğini hayal eder. Dolmabahçe ve
Çırağan saraylarını, Üsküdar’ı gezen yazar, tüm gezginlerin durağı olan Galata Mevlevîhanesi
ve Rıfaî Âsitanesi’ndeki âyinleri de seyrettikten sonra kentten ayrılır. Amicis 19. yüzyılın
ikinci yarısının İstanbul’unu dünyaya en iyi tanıtan gezginlerden biridir.

Details
Lot: 700 » Kitap

Max Müller [ve Friedrich Max Müller], LETTERS FROM CONSTANTINOPLE, Longmans, Green, and Co., London, 1897. vi, [2], 196 s, 32 s. yayıncı ilanı, metin dışında 12 levha resim, 20 x 13 cm, bez cildinde.
Georgina Max Müller, (?-1916) ünlü İngiliz oryantalist ve dilbilimci Friedrich Max Müller’in eşidir. Georgina Max Müller, eşi ile
birlikte 1893 yılında, İstanbul’da İngiliz sefaretinde memur olarak görev yapan oğullarını ziyarete gelir. Elimizdeki eser buradan
İngiltere’ye yolladığı mektupların sonradan genişletilmesiyle meydana gelmiştir. Kitapta yer alan 16 mektubun 12 tanesi Georgina
Max Müller, gerisi Friedrich Max Müller tarafından kaleme alınmıştır. Yazdıklarından aydın ve uzak görüşlü insanlar olduğu
anlaşılan yazarlar İstanbul’un turistler için eşsiz bir şehir olduğunu belirtmektedir. F. M. Müller, Osmanlı İmparatorluğu’nun
kolay yutulacak bir lokma olmadığınıa ve II. Abdülhamid’in geliştirmekte olduğu eğitim sisteminin ileride meyvesini vereceğini,
birçoklarının aksine İslamiyet’in ilerlemeye engel olan bir din olmadığına kesin bir şekilde inanmaktadır. II. Abdülhamid’in huzuruna
kabul edilen yazarlar, Galata Köprüsü’nü, Boğaziçi’ni, camileri, surları, Yıldız Sarayı’nı ve orada katıldıkları daveti, Kurban Bayramı
resepsiyonunu ve Bursa’yı anlatmaktadır. Kendilerine refakat eden Saray yaveri sayesinde her turistin giremeyeceği yerlere giren,
bu arada Türk kadınlarına da bir bölüm ayıran Georgina Max Müller’in kitabı, hem nadir hem de keyifle okunan bir eserdir.

Details
previous
Go to Page: / 36
next