P[ierre]. de Tchihatchef, LE BOSPHORE ET CONSTANTINOPLE AVEC PERSPECTIVES DES PAYS LIMITROPHES, Librairie J.-B. Bailliére et Fils, Paris, 1877
(3. baskı). xii, 589, [2] s, metin dışında 8 gravür, 2 katlanır harita, 27.5 x 17.5 cm, sırtı bez kapakları karton cildinde.
Dünyaca meşhur Rus jeologun İstanbul ve Boğaziçi etüdü...
Prens Pierre de Tchihatchef (1808-1890) 19. yüzyılın önde gelen jeologlarından biridir. Asıl adı Piyotr Aleksandroviç Tchihatchef olan bu ünlü Rus doğabilimcisi, coğrafyacısı
ve gezgini özellikle 1847-1858 yılları arasında Anadolu’da yaptığı araştırma gezileri ve bunların sonuçlarını içeren sekiz cilt metin Asie Mineure adlı dev eseri ve 1864-1877
yılları arasında üç baskı yapmış olan Le Bosphore et Constantinople adlı kitabı ile tanınır. Tchihatchev, 1845-1848 yılları arasında İstanbul’daki Rus elçiğinde ataşe olarak görev
yapmıştır. Buradaki resmî görevi Türk dilini incelemekti. Türkçe’yi yerel ağızlarıyla birlikte öğrenen Tchihatchev, bu arada diplomatik görevlerle Suriye, Mısır ve Yunanistan’a
gitti. Ancak bu görevde fazla kalmayarak kendini o zaman için az bilinen Anadolu’nun incelenmesine adadı. 1847-1858 yılları arasında Ege sahillerinden Fırat’ın ötesine,
Musul’a dek uzanan altı gezisinde Anadolu’nun fiziki coğrafyasından ve jeolojisinden botanik ve zoolojisine, arkeolojisinden etnoğrafik bileşimi ve sosyal yapı ile istatistiklerine
kadar hemen her cephesini inceledi. Ülkenin ½ milyon ölçeğinde 23 renkli bir jeolojik haritasını yayımladı. Bu geziler sırasında yaklaşık 14 bin kilometreyi yaya olarak kat
etti. Tchihatchev Anadolu’daki araştırma gezilerinin sonuçlarını sekiz ciltlik Asie Mineure, desciption, physique, statistique et archéologique de cette contrée adlı dev eserde
yayımladı. Bu eserden sonra yazdığı elimizdeki kitapta ise, İstanbul ve yakın çevresini, Adalar, Trakya, Bitinya ve Ege kıyılarını, hayvanları, bitki örtüsü, suları, toprak yapısı gibi
yönleriyle incelenmektedir. Elimizdeki kitap bu eserin ilk baskısı olup İstanbul’un ve çevresinin doğabilimleri açısından kaleme alınmış en kapsamlı kaynaktır. Strabon, Homeros
gibi Antikçağ yazarlarından alıntıladığı ilginç hikâye ve efsânelerle zenginleştirdiği anlatısı 19. yüzyıl İstanbul’u hakkında bulunmaz bir kaynaktır. Kitap 1/200.000 ölçekli
bir topoğrafya haritası ile birlikte şehrin ve civarının detaylı topoğrafyasını, su imkanlarını ve bunun tarihsel gelişimini, İstanbul Adaları’nın genel, fiziki ve beşeri tasvirini,
şehirdeki hayvanları, avcılık ve balıkçılığı, bitki örtüsünü (özel olarak yetiştirilen ve kendiliğinden yetişen bitkiler olarak), maden yataklarını, meteorolojisini, Boğaziçi’deki yazlık
imkanlarını ve Küçük Asya’nın batı sahillerinde gezilebilecek yerleri anlatır. Bu bilgi dolu rehber eşliğinde Büyükdere, Kestane Suyu, Alemdağ’dan Fener’e, Boğaz balıklarından
Péra’nın üzüm bağlarına kadar eski İstanbul yakından tanıtılmaktadır. Yazarın konuları sunuş tarzı, verilere olan inanılmaz hakimiyeti, ve verilerden ürettiği sentezler insanı
bugün dahi hayrete düşürmektedir. Kitabın tamamen jeolojiye ayrılan 2. bölümü ise bir giriş ve yedi bölümden oluşmaktadır. Bu iki önemli kitabın dışında Tchihatchef’in
Türkiye hakkında biri anonim sekiz küçük kitap ve Avrupa’nın saygın dergilerinde yayımlanmış pekçok makalesi vardır. Atabey 1205