[İşgal İstanbul’u üzerine gözlemler] A[nnie]. Louise McIlroy, From a Balcony on the Bosphorus, Published at the Offices of “County Life”, Ltd, London; Charles Scribner’s Sons, New York, MCMXXIV [1924] (1. baskı). Çift renk başlık s, vii, 118, [1] s, 8 fotoğraf, yazarından ithaf imzalı, 20.5 x 14 cm, yayıncısının sırtı bez kapakları karton cildinde. 2. baskı da aynı yıl yapılmıştır. İrlanda’da doğan doktor Anne Louise McIlroy’un (1874-1968) 1919-1920 yılları arasında İstanbul İtilaf kuvvetlerinin işgali altındayken Péra’da yaşadığı evin ‘balkonunda’ yazdığı İstanbul izlenimleri. 1. bölümde Boğaziçi’nin, 2. bölümde Péra ve çevresinin, 3. bölümde ‘Stambûl’ yani tarihi yarımadanın genel bir tasviri yapılır. 4. bölümde İstanbul’un insanlarını giyim-kuşamları, zamanı geçirme şekilleri, yeme-içme kültürleri ile anlatırken şehrin toplumsal, kültürel ve sosyal hayatının canlı bir tasvirini yapar. 5. bölümde Osmanlı’nın ortaya çıkışı ve yükselişi ile Ortadoğu ve Balkanların hakim gücü oluşu ana hatları ile anlatılır. 6. bölümde İslam inancı, şartları, bayramları (Ramazan), camileri, mezhepleri gibi konularda detaylara girilerek anlatılır. 7. bölümde İttihat ve Terakki Partisinin yönetim anlayışı, Almanya’nın nüfuzu gibi konulara değinilir. 8. bölümde Türk kadını anlatılır. Poligaminin, değişen devrin şartları ile azaldığı anlatılırken modern Türk kadınının eğitimi, aile içindeki konumu, görev ve sorumlulukları, evde ve kamusal alanda kullandığı giysiler ve özel zevkleri anlatılır. 9. bölüme Kapalıçarşı, 10. bölümde Galata Mevlevihanesi, 11. bölümde şehrin Anadolu yakası genel özellikleri ile anlatılır. 12. bölümde savaşın kaybedilmesinden sonra gelen işgalin şehrin yaşamına getirdiği değişimler, Fransız, İngiliz ve İtalyan güçlerinin aralarındaki rekabet ve çekişmeler, bunların idare ettiği hastanaler, şehirdeki yardım cemiyetleri ve Robert College anlatılır. 12. bölümde şehre yerleşen Beyaz Rus mültecilerin durumu ele alınır. İstanbul artık insana öyle doymuş bir şehirdir ki bir tane bile ilave insanı barındıracak durumu kalmamıştır. Bu bölümde Şişli yolundaki Rossignol ve Stella’s gibi canlı müzik çalınan gazinolar anlatılır.